sınırdışı kararının aile bütünlüğünü bozması

ülkemizde yaşayan geçici veya uluslararası koruma altında bulunan yabancıların sınırdışı edilme durumları bir hayli artarak devam etmektedir .Ülkesindeki yüksek yoğunluklu iç çatışmalardan ve savaş durumundan dolayı geri gitmek istemeyenlerin yanı sıra ülkemizde evlenmiş olan yabancılar aileleri için sınır dışı edilmekten korkmaktadırlar. Bana başvuran müvekkillerimin büyük çoğunluğunun gerekçesi ailelerinin geride kalmasından korkanlardır. Sınırdışı kararlarına karşı açtığımız iptal davasında artık gerekelerimiz aile hayatının korunması yönünde seyir değiştirmektedir.
 Ülkede hukuka aykırı olarak bulunan yabancılar bakımından göç kontrolü, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması için gerekli tedbirlerin alınması  adına sınırdışı edilebilme kararı alınmaktaysa da   aile hayatına saygı güvencesinden Türk vatandaşlarının yanında yabancı uyruklu sığınmacıların da faydalanması gerekmektedir. Bu anlamda yayınlayacağım örnek dava dilekçesinin sizlere yol gösterecektir. 
  
                                   ŞANLIURFA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
 
DAVACI         : xxxxxxx(PSPRT NO:……..) 
 
ADRES       : ……….
 
VEKİLİ           : AV.HİLAL ÇELİK AYDINLIK 
 
DAVALI       : Şanlıurfa Valiliği – Paşabağı, Cumhuriyet Cd. No:77, 63100 Haliliye/Şanlıurfa
 
 KONU        :Şanlıurfa Valiliği’nin vermiş olduğu  sınır dışı kararının iptali istemidir.
 
                                                 AÇIKLAMALAR
 
1-) Müvekkil hakkında  Şanlıurfa Valiliği tarafından tarih ve sayı numarasını daha sonra bildireceğimiz  sınır dışı kararıyla sınır dışı etmek üzere idari gözetim kararı uygulanmasına karar verilmiştir. Fakat bu karar haksız ve hukuka aykırıdır. Şöyle ki;   Müvekkile yönelik herhangi bir  suçlama ve soruşturma bulunmamaktadır. Müvekkil uzun zamandır  nişanlı bulunduğu Türk vatandaşı yyyyy ile çok uzun zamandır beraber yaşamaktadır. Bu birlikteliklerini resmiyete taşımak için  2023/…..  sayılı dosya numarasıyla Çukurova belediyesinden davacı ve nişanlısı 17.10.2023 tarihine evlenme günü almış bulunmaktadır. Bu başvurunun  davacı ve nişanlısının  yakalanmadan çok önce yapılmış olduğunu önemle belirtmek isteriz. (EK-3) 
 
2-) Müvekkil ailesini karşısına alarak onların rızası dışında,  ülkesinden ve ailesinden kaçarak sevdiği insanla evlenme saikiyle Türkiye’ye gelmiştir. Müvekkilimizin sınırdışı edilmesi durumunda tekrar ailesinin yanına dönmesi imkansızdır.  Ailesinin yanında müvekkilim kötü muameleye maruz kalacağı müvekkilin ailesinden gelen tehdit mesajlarından da açık bir şekilde görülecektir. ( bu mesajları müvekkil  idari gözetim altında olması ve telefonun alınmış olması nedeniyle ibraz edemedik) 
 
3-) İlgili  mevzuat hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yabancılar hukuku açısından devletin hükümranlık hakları dikkate alındığında, yabancıların ülkeye girişi ve ülkede kalıp kalmamaları noktasında idareye takdir yetkisi tanındığı, ayrıca takdir yetkisi kullanırken kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığının dikkate alınacağı açıkça belirtilmekle birlikte, bir yabancının hangi eylemleri nedeniyle kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığını tehdit ettiğinin ve hangi eylemde bulunarak tehlikeye düşürdüğünün açıkça hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak ortaya konulması gerektiği açıktır.
 
 – 11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “ Bu Kanunun amacı; yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları ve İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.” hükmü, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, “(1) Bu Kanun, yabancılarla ilgili iş ve işlemleri; sınırlarda, sınır kapılarında ya da Türkiye içinde yabancıların münferit koruma talepleri üzerine sağlanacak uluslararası korumayı, ayrılmaya zorlandıkları ülkeye geri dönemeyen ve kitlesel olarak Türkiye’ye gelen yabancılara acil olarak sağlanacak geçici korumayı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar. (2) Bu Kanunun uygulanmasında, Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası anlaşmalar ile özel kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmü, “Geri gönderme yasağı” başlıklı  4. maddesinde, “Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.” hükmü, “Türkiye’ye giriş yasağı” başlıklı 9. Maddesinde, “ (1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir.
(2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır.
(3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir.
(4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez.
(5) 56 ncı madde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir.
(6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir.
(7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir.” hükmü “Sınır dışı etme kararı alınacaklar” başlıklı54. maddesinde, “(1) Aşağıda sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır:
a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler
b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar
d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar
.., (2) Başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında, sadece ülke güvenliği için tehlike oluşturduklarına dair ciddi emareler bulunduğunda veya kamu düzeni açısından tehlike oluşturan bir suçtan kesin hüküm giymeleri durumunda sınır dışı etme kararı alınabilir.” hükmü ve  “Sınır dışı etme kararı alınamayacaklar” başlıklı55. maddesinde ise, “ (1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden, belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
 
 
4-)  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (Sözleşme) ”Özel ve aile hayatına saygı hakkı” kenar başlıklı 8. maddesi şöyledir:
 
“(1) Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
 
(2) Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.”
 
Bu sözleşme , bir yabancının ülkeye giriş yapma veya orada ikamet etme hakkını yahut bir kişinin aile yaşamını belirli bir ülkede kurma hakkını güvence altına almamaktadır . Aile hayatına saygı hakkının yalnızca vatandaşlar tarafından değil , yabancılar tarafından oluşturulan aile birliklerini de korumaktadır. 
  AİHM’in sınır dışı etme ve suçluların iadesi tedbirlerine ilişkin içtihadında aile hayatı yönünden Sözleşmeci devletin hâkimiyet alanında yasal olarak ikamet eden yabancıların Sözleşme’nin sağladığı güvencelerden yararlanabileceğine vurgu yapılmaktadır. Bu anlamda aile hayatı çekirdek aile ile sınırlı olarak anlaşılır. Belirli koşullar altında ülkede hukuka aykırı olarak bulunan yabancıların aile yaşamının da belirtilen güvenceden yararlanması söz konusudur. 
 
5-)AİHM birçok içtihadında belirli suçları işlemiş olmaları nedeniyle kamu düzeni açısından tehlike oluşturduğu kanaatiyle sınır dışı edilmesine karar verilen başvurucular tarafından aile hayatına saygı hakkı bağlamında ileri sürülen ihlal iddialarım değerlendirmiş ve sınır dışı etme, zorla çıkartma, ülke topraklarına girmeyi yasaklama gibi kamu makamlarının işlemlerinin kişilerin aile hayatına müdahale oluşturduğunu belirtmiştir. Bu durumda bile aile hayatına saygı duyulması gerekliyken müvekkilim Türkiye’de bulunduğu zaman içerisinde suça karışmamış kamu düzenine aykırılık oluşturacak hiçbir harekette bulunmamıştır. Sayın mahkemenizin resen yapacağı araştırmalar neticesinde bu husus ortaya çıkacaktır. 
 
 
6-)  Tüm bu aile hayatının korunması gerekliliğinin yanı sıra müvekkilin ailesinden kaçma ve reddetme suretiyle gelmesi göz önüne alındığında  bu aşamada başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesi hâlinde “maddi ve manevi bütünlüğüne” yönelik ciddi bir tehlikeyle karşılaşması demektir.  Nitekim; benzer bir uyuşmazlıkta Anayasa Mahkemesi’nin Başvuru Numarası:2015/18582, Karar Tarihi:15/12/2015 olan Özbekistan vatandaşı olan başvurucu hakkında verilen sınır dışı kararının uygulanması hâlinde ülkesinde yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edileceği iddiaları hakkında, sınır dışı edilmesine dair işlemin yürütmesinin tedbiren durdurulmasını talep ettiği davada özetle; “…12-Anayasa Mahkemesi, tedbir talebini karara bağlamadan önce Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden (Göç İdaresi) başvurucunun sınır dışı edilmesine dair bilgi ve belgeleri talep etmiştir.  Göç İdaresi, 7/12/2015 tarihli yazısında, kamu güvenliğini ciddi bir şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişi yapıldığını, bu kapsamda, “Jeopolitik konumu gereği Türkiye’yi çatışma bölgelerine geçiş yapmak için kullanan yabancıların ülkemize giriş yapmalarını ve ülkemizi güzergah olarak kullanmalarını önlemek, uluslararası terörle mücadele etmek”   amacıyla başvurucu hakkında G-87 tahdit kodu konulduğunu belirtmiştir. Göç İdaresi anılan yazısında, Anayasa Mahkemesi tarafından tedbir talebi hakkında bir karar verilinceye kadar başvurucunun sınır dışı edilmeyeceğini bildirmiştir. 
 Öte yandan idare mahkemesince başvurucunun iddialarına yönelik bir araştırma ya da değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bununla birlikte BMMYK başvurucunun sığınma talebini kabul ederek güvenli üçüncü ülkeye yerleştirilmesine karar vermiştir.  Başvurucunun sınır dışı edilmesi hâlinde ülkesinde kötü muameleye maruz kalma ihtimali bulunduğu gibi BMMYK nezdinde kazanmış olduğu güvenli üçüncü ülkeye yerleştirilme hakkını da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Açıklanan nedenlerle, bu aşamada başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesi hâlinde “maddi ve manevi bütünlüğüne” yönelik ciddi bir tehlikeyle karşılaşma ihtimali bulunduğu anlaşıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.” denilerek başvurunun kabul edildiği görülmektedir.
 
Takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere müvekkilin sınır dışı kararı hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep ederiz.
 
Müvekkil halihazırda Şanlıurfa Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetim altında olduğundan çalışamamaktadır. Yargılama giderlerini karşılayacak durumda olmadığından adli yardım talebinde bulunma zarureti doğmuştur. 
 
SONUÇ VE İSTEM:
1-Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız nedenlerle dayanaktan yoksun , yasalara aykırı olarak düzenlenen Şanlıurfa Valiliği’nin vermiş olduğu ek beyanla tarih ve sayı numarasını bildireceğimiz  kararının telafisi güç zararların önlenmesi amacıyla öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, 
 
2-Adli Yardım Talebimizin Kabülüne,
 
3-Şanlıurfa Valiliği/ İl Göç İdaresi Müdürlüğünün tarih ve sayı numarasını bildireceğimiz  sınırdışı etme kararının KALDIRILMASINA, 
 
4-Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 
 
EKLER-
– Vekaletname örneği
– Aile bireylerine ilişkin kimlik bilgileri
– Çukurova ilçe belediyesi  evlenme başvurusu 

   
   
Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenen Makaleler
Mesaj Gönder
WhatsApp Destek Hattı
WhatsApp Danışmanlık Hattı
Merhaba🙌😊 Size Nasıl yardımcı olabiliriz?
Call Now ButtonHEMEN ARA